İleri Teknoloji ile Ticaret Açığı Azaltılabilir

001Production_Line
Makina imalat sanayi 2011 yılında imalat sanayine göre üretimde daha olumlu bir gelişme sağlamıştır. Bu olumlu eğilim 2012 Ağustos ayında endeks değeri olarak 100.6’ya düşerek kırılsa da 2012 yılının ilk yedi ayında sürmüş ve üretimdeki artış hızı açısından imalat sanayi ortalamasına göre daha yüksek bir performans göstermiştir. Yılın son dört ayında hızlı bir artışla Eylül’de 122.5, Ekim’de 118, Kasım’da 127.6 ve Aralık’ta 124.8 olmuştur. 2013 yılı ilk yedi ayda Makina İmalatı Sanayi üretim endeks değerleri artış eğilimine girmiş ve imalat sanayi üretim endeksine göre çok daha yüksek düzeylerde gerçekleşmiştir. Kısaca Makina İmalatı Sanayi üretimi imalat sanayi ortalamasına göre daha yüksek oranda artmıştır. 2013 Ağustos aynıda 106.2 düzeyine gerileyen üretim endeks değeri Eylül sonrası yeniden yükselişe geçmiş ve Aralık ayında 2009 yılından bu yana en yüksek değer olan 173.9 değerine erişmiştir. Makina İmalatı Sanayi 2013 yılında üretimde oldukça başarılı bir dönem geçirmiştir. 2014 yılı ilk beş ayda da Makina İmalatı Sanayi üretim endeksi değerleri, imalat sanayi ortalamasına göre yüksek değerlerde gerçekleşmiştir. Ocak ayında 137.7 olan üretim endeks değeri Mayıs ayında 147.3 olmuştur. Bu değerler imalat sanayi ortalamasından oldukça yüksektir.

Makinada kapasite kullanımı arttı
Makina imalat sanayi 2011 yılı kapasite kullanım oranları yılın ilk ayları hariç imalat sanayi ortalamasının altında kalmıştır. Makina imalat sanayi KKO açısından 2012 yılı ilk sekiz ayda 2011 yılına göre daha iyi bir performans göstermiş ve KKO açısından imalat sanayi ortalamasına göre daha yüksek değerlere erişmiştir. Üretim endeksi de bu gelişmeyi doğrulamaktadır. Ancak 2012 Eylül ayı ile birlikte sektör KKO, imalat sanayi ortalama KKO altına düşmüştür. Bu değerler 2011 yılında aynı ayların KKO dan da düşüktür. 2013 yılı Ocak ayında 70.4 olan Makina İmalatı Sanayi KKO oranı yıl içinde artarak Nisan ayında yılın en yüksek değeri olan 78,7 düzeyine çıkmış ve ağustos ayında 76.0 geriledikten sonra Aralık ayında 77.8 ile yılı tamamlamıştır. 2014 yılı Ocak’ta 77.9 olan KKO, ilk altı ayda az da olsa artış eğilimine girmiş ve Haziran ayında 80.1 ile 2009 yılından bu yana en yüksek değerine erişmiştir. Aynı ay imalat sanayi ortalama KKO 75,3 olmuştur.
Saat başına üretim endeksi ortalamanın üzerinde
2010 ikinci çeyreği hariç makina imalatı sanayinin çalışılan saat başına üretim endeksi son yirmi çeyrekte, 2011 yılına kadar imalat sanayi ortalamasına göre daha olumsuzdur. Sektör endeksinde 2011 yılında iyileşme görülmüş ve 2012 üçüncü çeyreğine kadar imalat sanayi çalışılan saat başına üretim endeksinin üzerine çıkmıştır. 2012 üçüncü ve dördüncü çeyrekte makina imalatı sanayinin çalışılan saat başına üretim endeksi hızla düşerek imalat sanayinin altında kalmıştır. 2013 yılı ise makina imalatı sanayi çalışılan saat başına üretim endeksi açısından imalat sanayi ortalamasına göre daha olumlu bir dönem olmuştur. Bu endeks verimlilik sorunu yaşayan makine imalat sanayinin 2013 yılında imalat sanayi ortalamasına göre iyileşme sağladığını göstermektedir. Bu eğilim 2014 ilk çeyrekte de devam etmiş ve sektör endeks değeri 108.84 ile 100.96 olan imalat sanayi ortalamasının üzerinde gerçekleşmiştir.
Çalışan kişi başına üretim endeksi ile çalışan saat başına üretim endeksi benzer eğilim göstermektedir. Sektörde çalışan kişi başına üretim endeks değeri 2013 ilk çeyreğinde 103.6 olurken imalat sanayi ortalaması 96.2 düzeyinde kalmıştır. 2013 yılı boyunca sektör endeks değeri imalat sanayi ortalaması üzerinde gerçekleşmiştir. 2014 yılı ilk çeyrekte de bu eğilim devam etmiş ve sektör endeks değeri 106.6 olurken imalat sanayi ortalaması 97.64 düzeyinde kalmıştır. Bu eğilim geçmiş dönemlere göre sektörde imalat sanayi ortalamasına göre verimlilik açısından olumlu gelişme sağlandığını ortaya koymaktadır.
Tasarım hızınız üretim hızınıza yetişsin.. TIKLAYIN..
İstihdam endeksi hızlı artıyor
Makina imalat sanayi istihdam endeksi artış hızı, 2010 yılı ikinci çeyreğinden itibaren imalat sanayi istihdam endeksinden çok daha yüksek düzeylerde gerçekleşmiştir. Son on beş çeyrekte makina imalat sanayinde istihdam endeks değerindeki bu eğilim devam etmektedir. 2014 yılı ilk çeyrekte endeks değeri 132.0 ile 2007 yılından bu yana en yüksek değerine ulaşmıştır. Aynı dönemde imalat sanayi istihdam endeks değeri ise 118.4 olmuştur. Makina imalat sanayi bu görünümüyle istihdam sorununa çok önemli katkı sağlayan sektörlerden birisidir.
Makina imalat sanayi brüt maaş endeksi 2010 ikinci dönem sonrası tüm dönemlerde imalat sanayi brüt maaş endeksinin üzerindedir ve aradaki fark giderek açılmaktadır. Bu eğilim sektörde maliyet içinde ücret giderlerinin payının imalat sanayi ortalamasına göre giderek yükseldiğini de ortaya koymaktadır. 2014 ilk çeyrekte brüt maaş endeks değeri 195.8 olurken imalat sanayinde 169.1 düzeyindedir. Sektörde nitelikli teknik personel ve Ar-Ge personeli istihdamını özendirecek başta istihdam üzerindeki vergi yükünü kaldırmaya dönük teşvikler olmak üzere, destek mekanizmalarının geliştirilmesi sektörün rekabet gücünü artıracaktır.
Makinada ciro endeksi yüksek

Makina imalat sanayi ciro endeksi imalat sanayine göre daha yüksek değerlerdedir. 2014 yılı Aralık ayında Makina İmalatı Sanayi ciro endeksi 2009 yılından bu yana en yüksek değer olan 241.7 düzeyine erişmiştir. Aynı dönemde İmalat Sanayi ciro endeksi ise 173.9 olmuştur. Ocak 2014 de hızlı bir düşüşle 176 düzeyine gerileyen makine imalatı sanayi ciro endeksi Şubat ayında 183.8 ile yeniden artış eğilimine girmiş Mart ayında 209.7 Nisan ayında 215.1 ve Mayıs ayında 212.7 ile imalat sanayi ciro endeksin göre daha yüksek değerlerde gerçekleşmiştir.
Makina imalat sanayi toplam ciro endeksi imalat sanayine göre oldukça yüksek değerler alırken, yurt içi ciro endeksi ise imalat sanayi ciro endekslerine genellikle yakın düzeydedir. Bu bulgu sektörün büyümeyi iç pazardan çok, dış pazardan sağladığı ivme ile gerçekleştirdiğini ortaya koymaktadır. Yurt içi cironun artması için kamu ve özel kesimin ülkede üretilen makina imalat sanayi ürünlerini kullanmaya özendirilmesi ve makina imalat sanayinin yurt içi talebi karşılamaya dönük teknolojiye sahip ürün grubuna odaklanması gereklidir. Yurt içi ciro endeksi 2013 Aralık ayında 240.3 ile çok yüksek düzeye erişmiş ve 2014 Ocak ayında hızlı bir düşüşle 153.8’e gerilemiştir. Daha sonra yükseliş eğilimine girmiş ve makina imalatı sanayi yurt içi ciro endeksi imalat sanayine göre daha yüksek değerlerde gerçekleşmiştir. 2014 Mayıs ayında 192.8 olan sektör ciro endeksi aynı ayda imalat sanayi için 171.9 düzeyinde kalmıştır.
Sektörün yurt dışı ciro endeks değerleri imalat sanayi yurt dışı ciro endeks değerlerinden çok daha yüksektir ve daha hızlı artış göstermektedir. Bu veriler makine imalat sanayinin dış pazarlara dayalı büyümesinin önemli bir göstergesidir. Yurt dışı ciro endeks değeri 2014 Mayıs ayında 249.9 ile zirve yapmış ve 2010 yılından bu yana erişilen endeks değerlerinin üzerinde gerçekleşmiştir. Bu eğilim Makina İmalatı Sanayinin ihracat potansiyelini göstermesi açısından dikkat çekicidir.

Sektörün yurt dışı ve yurt içi ciro endekslerinin karşılaştırılması, sektörün dış pazarlardaki atılımını ortaya koymaktadır. Bu bulgu Makina İmalat Sanayi dış satışlarının desteklenmesi yanında, yurt içine yönelik uygulamalara da yer verilmesi ve Türkiye’de üretilen makina ve teçhizat alımlarının özendirilmesi gereğini açıkça ortaya koymaktadır. İhale yasası, KDV ve Ar-Ge/Ür-Ge desteği gibi alanlarda sektöre özgü uygulamaların geliştirilmesi, dış ticaret açığı veren sektörün Türk ekonomisine katkısını artıracaktır. Tüm bunların yanında sektörün imalat sanayinin yatırımlarına yönelik makina ve teçhizat üretimini gerçekleştirebilmesi için teknoloji ve ürün geliştirme çabalarına odaklanması gereği açıktır.
İhracat 2013’te yüzde 9.2 arttı
NACE 2 gruplamasına göre Makina İmalat Sanayi ihracatı 2003 yılında 2.2 milyar ABD dolarından 2008’de 7.6 milyar ABD dolarına çıkmıştır. Yaklaşık 3.5 kat artış göstermiştir. 2009 yılında kriz ile birlikte ihracat 5.9 milyar dolara gerilemiş ve daha sonra artış eğilimi devam ederek 2010 yılında 6.8 milyar ve 2011 yılında ise yaklaşık 8.7 milyar dolar düzeyine erişmiştir. 2012 yılında 9.5 milyar dolar olan sektör ihracatı 2013 yılında 10.4 milyar doları aşmıştır. 2013 yılında ihracatta 2012 yılına göre %9.2 oranında artış sağlanmıştır. Bu artış oranı makina imalat sanayinin dış pazarlardaki başarısını ortaya koymaktadır.
2011 yılında önemli bir artış gösteren sektör ithalatı 2012 yılında %3 gerileyerek 22.8 milyar dolara düşmüş, 2013 yılında ise hızlı bir artışla 26 milyar dolar düzeyine yükselmiştir. 2012 yılında %42 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2013 yılında %40 düzeyine gerilemiştir. 2014 yılı ilk altı ayda ihracat 5.6 milyar dolar ve ithalat 12.1 milyar dolar olurken ihracatın ithalatı karşılama oranı %45.8 düzeyine yükselmiştir.
Sektörün toplam ihracattaki payı artıyor
Makina İmalat Sanayi’nin 2007 yılında %5.97 olan ihracatının toplam Türkiye ihracatı içindeki payı, 2011 yılında %6.48 düzeyine erişmiştir. 2012 yılında ise makine imalat sanayi ihracatının toplam ihracat içindeki payı az da olsa düşerek %6.25’e gerilemiştir. 2013 yılında son yedi yılın en yüksek değeri olan %6.85 düzeyine çıkmıştır. Bu bulgu özellikle son yıllarda sektörün ihracatta önemli bir atılım yaptığını göstermektedir. 2014 yılının ilk altı ayında hedef pazarlar niteliğindeki çevre ülkelerdeki siyasi ve ekonomik karmaşaya karşın bu oran %6.93 düzeyine yükselmiştir. Sektör ihracatının Türkiye toplam ihracatı içindeki payının artışı sektörün ihracat potansiyelini ortaya koymaktadır.
Sektör ürünleri ithalatının, Türkiye toplam ithalatı içindeki payında da 2012 yılında az da olsa bir gerileme görülmüş ve %9.63’e düşmüş ve 2013 yılında yeniden artarak %10.36 ya çıkmıştır. Bu oran sektör ürünlerinin Türkiye’nin önemli ithal ürünleri arasında yer aldığını göstermektedir. 2014 yılının ilk altı ayında sektör ithalatının toplam Türkiye ithalatı içindeki payı %10.13 ile önceki yıla göre az da olsa gerilemiştir.


Söz konusu ithalat talebinin yerli eşdeğer ürünlere yönelmesini özendirecek mekanizmaların, mevcut dış ticaret açığını azaltmada önemli rol oynayacağı açıktır. Tüm bunların yanında sektör iç talebi karşılayacak nitelikte ve Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına odaklanarak ileri teknoloji ile üretim yapan katma değeri yüksek ürün geliştirme çabalarına ağırlık vermelidir. Bu çabaların desteklenmesi sektörün ekonomiye katkısını artırması açısından kritik önem taşımaktadır.
Sonuç olarak; Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer alan Makina İmalat Sanayi, 2013 yılında da ihracatını artırma başarısını göstermiştir. 2011 yılında 134.9 milyar dolar olan toplam ihracat içinde yaklaşık 126 milyar dolar olan toplam imalat sanayi ihracatından, makina imalat sanayi %6.94 pay almıştır. 2013 yılında ise 141.4 milyar dolarlık imalat sanayi ihracatından %7.36 pay alma başarısını göstermiştir. 2013 yılında sektör ihracatta imalat sanayi ortalama performansının üzerine çıkmıştır. 2014 yılının ilk yarısında da benzer eğilim sürmüştür. Makina İmalatı Sanayinin İmalat Sanayi ihracatı içindeki payı az da olsa artarak %7.41 düzeyine çıkmıştır. İlk altı ayda sektörün toplam imalat sanayi ithalatı içindeki payı ise %13.12’ye gerilemiştir.

Girdilerdeki artış fiyatlara yansımıyor


Bulgular sektörün girdi fiyatlarında ortaya çıkan artışları fiyatlarına yansıtamadığını ve ücret düzeylerinin imalat sanayi ortalamasına göre yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Söz konusu olumsuzluklar sektörün sermaye yaratma gücünü azaltmaktadır. Önemli tutarda dış ticaret açığı veren sektör iç pazar potansiyelinden yeterince yararlanamamaktadır.
İşbirliği, stratejik ortaklık ve birleşmeler yoluyla güçlü sermaye yapısına sahip kurumların yaratılması, yoğun Ar-Ge ve Ür-Ge çabası gerektiren bu sektör için kaçınılmazdır. Sektör ileri teknolojiye sahip ürünler üzerine odaklanırken iç ve dış pazar potansiyelini birlikte değerlendirmelidir. Öncü sektörler arasında yer alan ve bu potansiyele sahip sektörün atılım yapabilmesi için sektöre özgün politikaların geliştirilmesi gereği bulunmaktadır. Sektör niteliği itibariyle az gelişmiş bölgelere göç etme olanağına sahip değildir. 2011 sonrası düzenlenen teşvik belgelerinde yer alan sabit yatırımların %90’ının ilk üç bölgede olması bu düşünceyi desteklemektedir.
Kaynak: MakinaTek  armada yazılım logo_küçük

Leave a Reply